Erken Okuryazarlık Becerileri
Erken Okuryazarlık Becerileri
Dr. Öğr. Üyesi Gökçe Karaman Benli
Çocuklar dünyaya geldikleri andan itibaren dünyanın nasıl bir yer olduğunu öğrenme çabası içindedirler. Bu nedenle çocukların bilişsel, dil, sosyal-duygusal ve fiziksel gelişim alanlarıyla birlikte özbakım becerilerinin desteklenmesi oldukça önemlidir. Aile ve öğretmenlerin, çocukların gelişim alanlarının desteklenmesinde farklı rolleri bulunmaktadır. Bu rollerden biri de, çocukların toplumsal yaşamda okuma ve yazma kültürüne dahil olmalarına fırsat yaratabilmeleridir.
Okuma, birçok farklı beceri ve yeterliliği içeren karmaşık bir süreçtir (Senechal ve LeFevre, 2002). Çocuklar sözcükleri okuyabilme ve yazabilme becerisini kazanmadan önce birçok ön beceri edinir. Çevrelerinde basılı / yazılı materyaller olan ve bu materyallerden nasıl yararlanacakları konusunda yine çevrelerindeki yetişkinleri gözlemleyen çocuklar, okuma ve yazma kültürü içinde yer almaya başlarlar. Çocukların okul öncesi dönemde (3-6 yaş) okuma ve yazma öğrenmeleri amaçlanmamaktadır. Erken okuryazarlık becerilerinin edinimi önemlidir. Erken okuryazarlık, çocukların okuma ve yazma öğrenmeden önceki okuma ve yazmayı öğrenmeyi kolaylaştıracak bilgi, beceri ve tutumlar olarak ifade edilmektedir (Whitehurst ve Lonigan, 1998).
Okul öncesi dönemde erken okuryazarlık kapsamında şu beceriler yer almaktadır: Sesbilgisel farkındalık, yazı farkındalığı, harf ve alfabe bilgisi, sözcük dağarcığı ve yazı yazmaya hazırlık. Bu becerilerle ilgili daha ayrıntılı bilgi aşağıda sunulmuştur.
Sesbilgisel Farkındalık: Sesbilgisel farkındalık; sözcükleri oluşturan seslerdeki benzerlik ve farklılıkları duyabilme becerisidir. Sözcüklerin ilk ve son seslerini fark edebilmek, aynı sesle başlayan veya uyaklı sözcükleri eşleştirebilmek, sözcükleri ses birimlerine ayırabilmek, ses birimleri birleştirerek sözcükler oluşturabilmek, heceleri sesbirimlerine bölebilmek gibi becerileri içerir (Bennett-Armistead, Duke, ve Moses, 2005: 15-21).
Yazı Farkındalığı: Çocukların yazının işlevini ve sözel dille ilişkisini anlamlandırmasıdır. Bu beceri alanı içerisinde; kitap kavramlarını fark etme (kitabın ön ve arka kapağının olduğunu söyleyebilmesi ve gösterebilmesi), yazının yönünü gösterebilme (soldan sağa ve yukarıdan aşağıya), cümle, sözcük ve harf kavramlarını ayırt edebilme ve noktalama işaretlerinden bazılarını (okul öncesi dönemdeki çocuklar için nokta ve soru işareti vb.) tanıyabilme becerileri yer almaktadır (Justice ve Ezell, 2001).
Harf ve Alfabe Bilgisi: Çocukların, sözcüklerin harflerden oluştuğunu ve sözcükleri sözel dile aktarırken harf seslerinin kullanıldığını anlayabilmeleridir. Harf-ses bilgisi, her harfin bir sesi olduğunun bilgisidir (Bennett- Armistead, Duke, ve Moses, 2005: 36-38). Çocuklar okul öncesi dönemde özellikle kendi isimlerinin ilk harflerini tanıyabilir ve seslendirebilirler (Karaman Benli, 2021).
Sözcük Dağarcığı: Çocukların dil becerilerinde öncelikle sözel dili anlamaları ve anladıkları dili ifade etmeleri gerekmektedir. Çocuğun dil kazanım sürecinde, anlam bilgisinin göstergesi, sözcüklerin kazanılmasıdır (Levey ve Polirstok, 2011). Sözcük dağarcığı; etkili iletişim kurabilmek için anlayabildiğimiz (alıcı dil) ve ifade edebildiğimiz (ifade edici dil) sözcüklerin tümü olarak tanımlanabilir (Neuman ve Dwyer, 2009: 385).
Yazı Yazmaya Hazırlık: Yazmak, hem başlangıç düzeyinde olan, hem de yazmayı tam anlamıyla öğrenenler için oldukça zor bir beceridir. Okul öncesi dönemde çocuklar, yazı yazmaya karalamalar yaparak başlarlar. Karalama yapmak çocuğun hem bilişsel hem de fiziksel becerilerini destekler. Ardından çizmeye ve yazı yazmaya geçebilirler. Çocukların ilk yazı deneyimleri kendi isimlerini yazmaya çaba göstermeleriyle başlar. Önceleri harfe benzemeyen şekiller yaparak isimlerini yazdıklarını söyleyebilirler, ardından yetişkinler tarafından desteklendiklerinde özellikle kendi ürünlerinin üzerine isimlerini yazarken, yetişkinleri izleyerek, kendi isimlerini yazmayı öğrenebilirler (Karaman Benli, 2021). Çocuklar isimlerini yazarken sesbilgisel beceriler kullanmak yerine, isimlerini bir logo gibi hatırlayabilirler (Levin, Both-De Vries, Aram ve Bus, 2005).
Erken okuryazarlık becerilerinin desteklenmesi için çocukların ilkokula geçmesini beklemek yerine, gelişimlerine uygun öğrenme fırsatları yaratılabilir. Çocukların erken okuryazarlık becerilerini desteklemek amacıyla;
- Çocuklarla nitelikli resimli çocuk kitapları birlikte okunabilir. Okuma sırasında çocuklara kitaplarla ilgili farklı türde sorular sorulup yanıtları değerlendirilebilir. Böylece çocuklar, anlamlı diyaloglar içinde kendilerini rahatça ifade etme fırsatı bulacaktır.
- Çocukların sesbilgisel farkındalık, yazı farkındalığı, sözcük dağarcığı vb. becerileri içeren oyunlar oynamalarına destek verilebilir. Örneğin oyuncakları içinde aynı sesle başlayan oyuncakları bulması, aile bireylerinin isimlerinin hangi sesle başladığı veya bittiğini fark etmesine ilişkin günlük yaşamla ilişkilendirilebilecek oyunlar çocukların kendi dillerini kullanmalarına ilişkin bir ortam yaratabilir. Aile destekli oyunlarla çocuklar, okuma ve yazma materyallerini kullanabilir. Örneğin, bir arkadaşına mektup yazıyormuş gibi yaparak yazı yazmaya ilişkin gerçekten yazı yazma süreci gibi olmasa da, yazı yazmaya ilişkin malzemeleri (kağıt, kalem, zarf, vb.) kullanmayı deneyimleyebilir.
- Çocukların okul dışı öğrenme ortamlarından (Örn. çocuk kütüphaneleri vb.) yararlanmaları için rehberlik edilebilir. Evde farklı tür ve sayıda çocuk kitabı olmasa da çocukların nitelikli çocuk kitaplarından faydalanmaları için çocuk kütüphanelerine üye olmaları sağlanabilir.
- Teknolojiden kendi gelişimlerine uygun bir şekilde yararlanabilmeleri için yetişkinlerin rehberliğinde süreç desteklenebilir.
- Çocukların çevrelerindeki yazılı malzemeleri fark etmelerine ilişkin yetişkinler tarafından sorular sorulabilir. Örneğin, evin farklı bölümlerinde aile bireylerinin haberleşebilmeleri için not panoları olabilir. Böylece çocuklar yazı yazarak ve okuyarak insanların bir iletişim içinde olduklarını fark etmeye başlayacaklardır.
Okul öncesi dönem çocuklarının ilkokula başlamadan önce erken okuryazarlık becerilerinin uygun yollarla desteklenmesi çocukların sonraki akademik becerileriyle ilişkilidir. Örneğin okul öncesi dönemde çocukların dinlediğini anlama becerileri okuduğunu anlama becerilerini etkilemektedir (Kargın, Güldenoğlu ve Ergül, 2017).
Okul öncesi dönemde uygun gelişimsel müdahaleler, çocukların günlük yaşam becerilerini destekleyeceği gibi, okuma ve yazmanın bir ihtiyaç olduğunu fark edebilmelerine de neden olacaktır. Bu nedenle evde sağlanan okuryazarlık ortamı ile ailelerin başlattığı destekleme süreci, okulda öğretmenlerin uygun çevre düzenlemeleri ve gelişimsel müdahaleleriyle süreklilik kazanabilir.